Boğaz

Projects

TONSİLLEKTOMİ (BADEMCİK AMELİYATI)

Vücudumuzu çeşitli mikroorganizmalara karşı savunan bademcikler, dilin arka tarafında boğazın iki yanında yer alırlar. Bademciklerin normalden büyük olması ya da sık sık enfekte olması sebebi ile cerrahi yöntemle çıkarıldığı operasyonlar, tonsillektomi ameliyatı olarak adlandırılır. Son bir yılda en az 7, son 2 yılda en az 5’er ya da son 3 yılda en az 3’er kez ateşli bademcik iltihabı geçirilmesi, bademcik ve geniz eti enfeksiyonlarına bağlı olarak sıklıkla kulak iltihabı geçirilmesi, bademciklerin çok büyük olmasından kaynaklı özellikle uykuda nefes durması gibi durumlarda bu cerrahinin uygulanması önerilir.

Bademcik enfeksiyonlarının sıklıkla yaşanmasının, büyüme ve gelişme üzerine olumsuz etkileri mevcuttur. Bunun yanı sıra iyi tedavi edilmemiş bademcik enfeksiyonları, romatizmal kalp hastalıklarının yaşanmasına da sebebiyet verebilir. Bu nedenle bademcik enfeksiyonlarının ciddiye alınarak hızla tedavisinin yapılması önem taşımaktadır.

Tonsillektomi ameliyatı, zorunlu haller dışında erişkinlerde ve 3 yaşın üzerindeki çocuklarda uygulanabilir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyat sonrası hasta aynı gün taburcu edilebilir. Ameliyattan 4 saat sonra hasta, yumuşak kıvamlı besinlerle beslenmeye başlayabilir ve 1 hafta boyunca ılık çorba, püre, muz gibi gıdaların tüketilmesi önerilir.

Bademcik ameliyatlarında kullandığımız “thermal welding” yöntemi sayesinde operasyon sırasında kanama nerdeyse hiç olmaz. Bu teknikte bademciğin ayrıldığı dokular ısı ve basınç etkisi ile kaynar, dikiş atılmasına gerek kalmaz. Bu da ameliyat sonrası yaşanılan ağrının önemli derecede azalmasını sağlar.

 

GENİZ ETİ AMELİYATI

Geniz eti, burun ve boğaz arasında bulunan, burun yoluyla vücudumuza giren çeşitli mikroorganizmaların tutulmasını sağlayan ve vücudumuzun bu mikroorganizmalarla savaşmasına yardımcı olan antikorların üretildiği yapılardır.

Çocuklarda geniz eti 4-7 yaş arasında maksimum büyüklüğüne ulaşır ve bu yaştan sonra genellikle küçülür. Çeşitli enfeksiyonlar da geniz etinin büyümesine neden olabilir. Geniz eti büyümesi, nefes alma güçlüğü, genizden konuşma, uyku sırasında horlama ya da uyku apnesi gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Çocuklarda bulunan geniz etinin iltihaplı olmadığı ve ciddi bir problem yaratmadığı durumlarda, bir süre geniz etinin küçülmesi beklenilebilir. Eğer geniz eti küçülmüyor, yukarıda belirtilen rahatsızlıklara sebep oluyor ve ilaç tedavisi ile çözüm bulunamıyorsa geniz etinin cerrahi müdahale ile alınması önerilir.

Genel anestezi altında yapılan bu ameliyatın süresi yaklaşık 10 dakikadır, ancak hastanın uyutulup uyandırılması da dahil edilince 45 dakikayı bulur. Ameliyat sonrası hasta aynı gün taburcu edilebilir. Yara yerinde önemli bir ağrı olmaz. Ameliyat sonrası çok sıcak ve sert besinler dışında tüm besinler tüketilebilir. Okul çağındaki çocukların ilk 3-4 günü evde geçirmesi önerilir.

 

HORLAMA VE UYKU APNESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Horlama, uyku sırasında üst solunum yollarındaki kasların gevşemesi ile hava yolunun daralması sonucu meydana gelir. Uyku sırasında horlama ile birlikte 10 saniyeden fazla nefes durmasının görüldüğü durumlar ise uyku apnesi olarak tariflenir.

Ağız ve burun arasındaki hava yolunun darlığı, aşırı kilo, bademcik ve geniz eti büyüklüğü ile sigara ve alkol kullanımı, horlama ve uyku apnesinin temel sebepleridir.

Uyku apnesinin başlıca belirtileri; uyku sırasında huzursuzluk, horlama, ağız kuruluğu, uykuda solunum durması olarak sıralanabilir. Uyku apnesi, tedavi edilmediğinde akciğer hastalarında solunum yetmezliği, kalp krizi ve kalp yetmezliği, cinsel isteksizlik, uykuda ani ölüm gibi birçok olumsuz sonuç doğurabilir.

Polisomnografi adı verilen uyku apnesi testi ile hastalığın tespiti mümkün olur. Bu testin yapılabilmesi için hastalar bir gece boyunca uyku odasında izlenir.

Uyku apnesi tedavisinde öncelikli olarak kilo verimi, yatış pozisyonu, sigara ve alkol kullanımının azaltılması önerilebilir. Ancak ileri derecedeki uyku apnelerinin tedavisinde CPAP adı verilen pozitif hava basıncı tedavisi uygulanabilir. Bu yöntemle gece boyunca bir maske aracılığı ile hastaya pozitif basınçlı hava uygulanarak solunum yolunun sürekli açık kalması sağlanır.

Yukarıda bahsedilen temel önlemlerin işe yaramadığı ve CPAP tedavisine hastanın uyum sağlayamadığı durumlarda cerrahi yönteme başvurulur. Yapılan cerrahi işlem ile solunum yolunda darlığa sebep olan yapılar ortadan kaldırılır ya da düzeltilir.